Showing posts with label Lyric. Show all posts
Showing posts with label Lyric. Show all posts

Tuesday, November 24, 2009

Turn it Again

Some of us get a little Bazılarımız az alır
and some a lot ve bazıları fazla
we've got to make due Gerekeni yapmalıyız
with what ever we got Elimizde ne varsa
we get it hot we cool it down sıcak alır soğuturuz
and then we pass it around ve sıradakine göndeririz

you can dance dans edebilirsin
for the sake of a golden day altın günün uğruna
take a chance on getting rid şansını dene kurtulmak için
of whatever's in your way yoluna her ne çıktıysa ondan
next stop big hop gelecek durak büyük çıkış:
is turning night into day geceyi gündüze çevirmek

sometimes when Bazen
i'm lying there all alone Yapayalnız uzanırken
i think of every little nothing her küçük hiçbir şeyi düşünüyorum
that we could own sahip olabileceğimiz
to overthrow all of you hepinizi geçebilmek için
who have overgrown siz fazla büyümüşleri

all my friends bütün arkadaşlarım
like to spend harcamaktan hoşlanır
days on end günlerini sonda
on the mend tamir ederken
i turn to you, i turn into sana dönüşüyorum, ona dönüşüyorum
and then i turn it again ve tekrar dönüştürüyorum

here we go işte gidiyoruz
all we know tek bildiğimiz
heavy load, ağır bir yük
start to float batmaya başlayan
without a doubt, we turn it out şüpheye düşmeden, kapatıyoruz
and then we turn it again ve sonra tekrar dönüştürüyoruz

lets dance all night and day now bütün gece ve gün boyunca dans edelim şimdi
get down and show the way how eğil ve nasıl olduğunu göster
i want to show you that i care ben de sana umursadığımı göstermek istiyorum

two things i want to say now Şimdi iki şey var söylemek istediğim
you make it all ok now Şimdi her şeyi düzelteceksin sen
i need to know that you are there orada olduğunuzu bilmem gerek...

i've come to learn Öğrenmeye geldim
whatever time i can find to spend harcayabileceğim ne kadar zaman varsa
taking flight into Uçuşa geçmek
whatever light we bend büktüğümüz ışığa doğru
out on the street dışarıda, sokakta
i get a beat and then bir ritmim var ve sonra
i turn it to ten ben de onu ona dönüştürüyorum

lace boots and the ladies of kasakstan oyalı botları ve Kazakistan'ın leydileri
kick 'em high to the sky Gökyüzüne doğru gönder onları
all of this just because we can bütün bunlar, çünkü yapabiliriz
i turn to cuba Küba'ya dönüşüyorum
then aruba then the dominican sonra Aruba sonra Dominikan

we've got to move it Hareket ettirmeliyiz
if we want to do our best eğer yapabildiğimizin en iyisini yapmak istiyorsak
we've got to shake it Sallamalıyız
if we want to keep it fresh eğer onu taze tutmak istiyorsak

i'm turning down aşağı dönüyorum
all the heavy psychology bütün bu ağır psikoloji
to cut a rug bir halıyı kesmek
and i make no apology ve özür dilememek için
i turn a cheek, i turn a key yanağımı dönüyorum, bir anahtarı dönüşütürüyorum
and then i turn it for free ve sonra onu özgürlüğe dönüştürüyorum

we've got to move it hareket ettirmeliyiz
just a little to hit the spot sadece birazcık, merkeze vurabilmek için
a whirling derbish in a flurry dönen bir derviş fırtınalı
a fox to trot bir tilki aceleyle
come clown around, a robot gelip palyaçoluk yap buralarda, bir robot
doin' the astronaut astronotlaşan...
.
.

Sunday, June 28, 2009

Summer


Ev'rybody needs a by the sea affair
Where you get the urge from something in the air
Helter Skelter on a mat "Kiss me Quick" is on my hat
and you do it on the ghost train for a dare

Wishing you were here same as ev'ry year
'cos our summer madness is too short
Wishing you were here Where the sunshine's near
Is it true that wishes can be bought


Ev'rybody needs the moonlight on the beach
Where the water's cold and no one hears you screech
Getting buried in the sand what you holding in your hand
let it go or else I'll keep it out of reach


The last night you dressed to kill
Will you write? You say you will
sometimes hopes just fade away

Ev'rybody needs to have a sea romance
When the world around just doesn't stand a chance
Candy floss stuck on your nose and you donkey's name was Rose
What's this cheek to cheek in ev'ry single dance


Summer Song (Wishing You Were Here) by Slade

The Late Summer Sun Sparks the Spanish Sky painting by Carl Britton


Friday, May 2, 2008

Friedenspanzer

Böceklerin ve solucanların tadlarının yeniden güzel olduğu bir dünya istiyorum
İsilik çıkarmadan tuvalet suyunu içebileceğim bir dünya istiyorum.

Haber programları favori şovum sayılmaz
Cinayet ve her yerde toplu ölümlerden başka bir şey yok
Savaşın nöbetçileri yeniden serbestler
Kız kardeşler ve erkek kardeşler birbirlerinden yeniden nefret etmeye başlarken

Bombalar düşerken terör hüküm sürüyor
İnsan ırkı kendi nefret dolu yüzünü gösteriyor

Dünyanın kurtuluşu için düşündüşüm şey:
Barış Tankı
Tam kalbine sevgi ateşler
Acısız bir şekilde barış getirir
Barış Tankı

El bombaları yerine çiçekler ateşler
Herkese vuracak, en sert oğlanlara bile
Gaz zehirleri yerine gül kokuları
Pislikle dolu göğü temizler

Bizi asla yalnız bırakmayacak
Sen ve ben ve hepimiz onun cephanesi olacağız

Dünyanın kurtuluşu için düşündüşüm şey:
Barış Tankı
Tam kalbine sevgi ateşler
Acısız bir şekilde barış getirir
Barış Tankı

Ozon deliğini dikecek
Yeni yağmur ormanları büyütecek
Tofu toplarıyla açlığa son verecek
Dünyayı “balina avlanması yasak” bölge yapacak

Neutron bombası bile işe yaramadı
Geride kalan tek bir gerçek çözüm var

Dünyanın kurtuluşu için düşündüşüm şey:
Barış Tankı
Tam kalbine sevgi ateşler
Acısız bir şekilde barış getirir
Barış Tankı
Tüm diktatörlere son verir
Nasıl yapıyo bilmiyorum
Barış Tankı
Tüm kafiyelerde yardım eder
Büyükannenin torbalarını eve taşır
Barış tankı


Call of the Wild

Kuru , tozlu, geceler uzun ve soğuk
Hayatın bir çöl gibi, büyümekten korkuyorsun
Saatin çekicin kayaya vurması gibi ses çıkardığını duyuyorsun
Hatırla -yalnız değilsin yalnız değilsin yalnız değilsin

Hadi! Duyabiliyor musun?
Vahşinin Çağrısı!
Kalk ayağa ve dövüş
O plastik sırıtışlarını silip at!

Okyanustan dışarı süründün, kalp atışların yavaş ve zayıftı
İki ayağın üzerinde kalktın, kıyafetler aldın üstüne ve konuştun
“Ev” dedikleri bir yerde terk edildin sonunda
Hatırla – Yalnız değilsin yalnız değilsin yalnız değilsin

Hadi! Duyabiliyor musun?
Vahşinin Çağrısı!
Kalk ayağa ve dövüş
O plastik sırıtışlarını silip at!
Neden sana hala çocukmuşsun gibi davranan o dangalakları dinleyesin?
Onun yerine başka bir durak bul
Vahşinin çağrısına uy
Vahşinin çağrısı....

Sana seni sevdiklerini söylerler, bir örümceğin sineği sevmesi gibi
Güvende olduğuna dair and içerler sana ama gözlerinin içine bakmazlar asla
İşlenmiş, düzenlenmiş, sakatlanmış ve kontrol edilmiş
Hatırla – yalnız değilsin yalnız değilsin yalnız değilsin

Hadi! Duyabiliyor musun?
Vahşinin çağrısı
Kalk ayağa ve dövüş
Ve o plastik sırıtışlarını öldür
Neden sana hala çocukmuşsun gibi davranan o dangalakları dinleyesin?
Vahşinin çağrısına uy
Vahşinin çağrısı

Thursday, May 1, 2008

Kafamın içinde fısıldayan sesler
Sanki adımı sesleniyor gibiler
Ağır bir el yatağımı sallıyor
Uyanıyorum ve gerilimi hissediyorum

Yine zorluyorlarmış gibi hissediyorum... yine zorluyorlar

Neden herkesin gittiği yere gitmek zorundayım?
Neden herkesin yaptığını yapmak zorundayım?
Bana fazla yaklaşmandan hoşlanmıyorum
Parmağının altında olmak istemiyorum

Yine zorluyorlarmış gibi hissediyorum... yine zorluyorlar

Neden sadece beni yalnız bırakmıyorsun?
Yalnızlık sadık bir arkadaştır
Işıkları kapa – evde değilim
Göremiyor musun, yardımına ihtiyacım olmadığını?

Ben yavaş gitmek istediğimde sen hızlanıyorsun
Yürümek istediğimde beni koşturuyorsun
Beni taşlı yoldan aşağı yuvarlıyorsun
Konuştuğun zaman kafamı karıştırıyorsun

Zorluyorlarmış gibi hissediyorum... yine zorluyorlar

Neden sadece beni yalnız bırakmıyorsun?
Beni sınıra sürüklüyorsun
Sen ipimi çekmeden gitmeliyim
İyi zamanlar nereye gitti bilmiyorum

Kafamdaki bu acıdan bıktım artık
Korkuyorum ve zorlanıyorum – yine zorluyorlar

Kaldırabileceğimden daha fazlasını alıyorum
Kafama sarılmış bir bant gibi
Eğer zorlamaya devam edersen bir şeyler kırılacak
Düşünmeme neden oluyor, Ölsem daha iyi olurdu

Neden sadece beni yalnız bırakmıyorsun?
Yalnızlık sadık bir arkadaştır
Hayatımı tek başıma sınıflandıracağım
Sadece bu baskının son bulmasını istiyorum.

Kafamdaki bu acıdan bıktım artık
Korkuyorum ve zorlanıyorum – yine zorluyorlar

Tuesday, April 8, 2008

Lived in Bars

We've lived in bars barlarda yaşadık
and danced on the tables ve masalarda dans ettik
hotels, trains and ships that sail oteller, trenler ve yelken açan gemiler
We swam with sharks köpekbalıklarıyla yüzdük
and fly with aeroplanes in the air ve uçaklarla uçtuk havada

Send in the trumpets trompetleri gönder
the marching wheelchairs uygun adım tekerlekli sandalyeler
Open the blankets aç battaniyeleri
and give them some air ve havalandır onları biraz
swords and arches kılıçlar ve yaylar
bones and cement kemikler ve çimento
the lights ışıklar
and the dark of the innocent of men ve insan masumiyetinin karanlığı

We know your house so very well evini çok iyi biliyoruz
We will wake you seni uyandıracağız
Once we walked up all your stairs tüm merdivenlerini çıktığımızda

there's nothing like living in a bottle bir şişede yaşamak gibisi yok
And nothing like ending it all for the world dünya için her şeyi bırakmk gibisi yok
we're so glad you will come back geri döneceğin için çok mutluyuz
every living lion will lay in your lap tüm yaşayan aslanlar kucağına uzanacak
The kid has a homecoming çocuk eve geliyor
The Champion the horse şampiyon ve at
Who's gonna play drums, guitar kim davul ya da gitar çalacak
or organ with chorus ya da organ bir koroyla birlikte
As far as we've walked yürüdükten sonra
from both of ends of the sand kumun iki yanından da
Never have we caught hiç yakalayamadık
A glimpse of this man bu adamın bir bakışını bile

We know your house so very well evini çok iyi biliyoruz
And we will bust down your door ve kapını dağıtacağız
If you are not there Sen orada olmadığın zaman

We've lived in bars barlarda yaşadık
and danced on tables ve masaarda dans ettik
hotels, trains and ships that sail oteller, trenler ve yelken açan gemiler
We swim with sharks köpekbalıklarıyla yüzeriz
and fly away with aeroplanes ve uçaklarla uzaklara uçarız
out of here buradan uzaklara
out of here buradan uzaklara


Cat Power

Saturday, March 15, 2008

the Real Folk Blues

the Real folk Blues
Sadece gerçek üzüntü nedir bilmek istiyorum
Çamurlu bir suda oturmak
O kadar da kötü bir hayat değil
İlk seferinden sonra sona erer

Umut, umutsuz
ve Şans tuzaklarla dolu
Ne doğru ya da yanlış
Paranın iki farklı yüzü gibi

Serbest kalana kadar daha ne kadar yaşamalıyım?

the Real Folk Blues
Sadece gerçek bir zevk yaşamak istiyorum
Bütün bu parlaklıklar aslında altın değil

Thursday, February 21, 2008

Desecration Smile

sadece yüzümdeki gülümseme için...

kutsal şeyleri yıkan kutsal bi gülümseme için...

tanıdık bi ses ve yüzler için...

kalbimi saran sıcaklık için...

arkadaki harika gün batımı için...

günün sıcaklığını hala içinde barındırdığını hissettiğiniz kumların varlığı için...

meleklerin şehrindeki melekler için...

fundalıkta yatan çayırkuşu için...

All alone not by myself
Another girl bad for my health
I've seen it all through someone else
(Another girl bad for my health)

Celebrated but undisturbed
Serenaded by the terror bird
It's seldom seen but its never heard
(Serenaded by the terror bird)

Never in the wrong time or wrong place
Desecration is the smile on my face
The love I made is the shape of my space
My face my face

Disintegrated by the rising sun
A rolling black out of oblivion
And I'd like to think that I'm your number one
(I'm rolling black out of oblivion)

I wanna leave but I just get stuck
A broken record runnin' low on luck
There's heavy metal coming from your truck
I'm a (a broken record runnin' low on luck)

Never in the wrong time or wrong place
Desecration is the smile on my face
The love I made is the shape of my space
My face my face

We could all go down to
Malibu and make some noise
Coca Cola doesn't do the justice
She enjoys
We could all come up with
Something new to be destroyed
We could all go down

I love the feeling when it falls apart
I'm slow to finish but I'm quick to start and
Beneath the heather lies the meadowlark
And I'm
(Slow to finish but I am quick to start)

Never in the wrong time or wrong place
Desecration is the smile on my face
The love I made is the shape of my space
My face my face

Never in the wrong time or wrong place
Desecration is the smile on my face
The love I made is the shape of my space
My face my face

Yeah

Tuesday, January 22, 2008

SO BAD


Çok güçlü olabilirim

Görev üzerinde bir aslan gibi
Yanlış yapamam
Gece ve gündüz dövüşebilirim
Son kararım bu!

Çünkü dünya...

Çok kötü- Diet Soda gibi
Çok kötü - 37 savaş sayabilirim
Çok kötü - Arkadaşlar kullanılır
Çok kötü - The Doors'un vokalistini kaybettik
Çok kötü - U.F.O komploları
Çok kötü - Açlık ve umutsuzluk
Çok kötü - Hiroshima, Tomsk, Çernobil
Çok kötü - Asla iyileşmeyecek

Çok iyi olabilirim
Bir Tanrıça gibi
Artı, gösterişsizim
Hiç... Hiç korkum yok
Bütün yolu giderim
Nasıl dua edeceğinizi gösterebilirim

Çünkü dünya....

Çok kötü - Ölümcül kemoterapi
Çok kötü - HIV hakkında yalanlar
Çok kötü - Son şansımızı da kaybettik
Çok kötü - Hepimiz Shiva'nın dansını yapıyoruz
Çok kötü - Genetik obsesyon
Çok kötü - Yanlış kullanılmış atom enerjisi
Çok kötü - Süpriz süpriz; kültür endüstrisi
Çok kötü - Helmut Kohl!

Yanlış yapamazsın
Eğer benim tarafımda savaşırsan
Eğer bu kararı verirsen

Çünkü dünya...

Çok kötü - I.R.A ve R.A.F.
Çok kötü - Gerçekten kör ve sağır mıyız?
Çok kötü - Yugoslavya tecavüzü
Çok kötü - Kimse bundan kaçamaz
Çok kötü - Nazi deliliği
Çok kötü - Sahte mutluluk
Çok kötü - Nefret ediyorum Televizyonumdan!

NINA HAGEN



Wednesday, December 12, 2007

Charlie is Making Me Smile

...
My heart
Your skin
This love
I'm in
We don't arrive, without a suprise
You're right
I'm wrong
Be free
Belong
Intimite sight, has come into light

When I pick up on that smell
Pick it up and run like hell
Little woman save me some
Better get up on your run

All I ever wanted to
Was pick it up and run with you
Slip it into a summer spell
Double up and run like hell

So much more than
Charlie's waking me
To my core and
Charlie's shaking me
Tell my story
Charlie's making me
And Charlie's making me smile.
...

Thursday, November 22, 2007

Electric Alice

Don’t the stars look good tonight
Thought Electric Alice
In the pale moonlight

Don’t the moon look big and bright
Thought Electric Alice
In the pale moonlight

I think I hear a baby cry
Thought Electric Alice as she passed by
Makes me feel like I’m a little child again
Thought Electric Alice in the silver rain

GRINDERMAN

Wednesday, September 12, 2007

Warrior

Fields they have eyes
Woods they have ears
Fish always sink
Head first downwards
I'll never dismount
I ride this tiger
Crosses are ladders
Leading to heaven
I'm a warrior
I take no prisoner

Keep the candle burning
Bright in the window
It's the only light i'll see tonight
Beggars can't be choosers
Shrouds they have no pockets
Some of us wake up
Others roll over
But not I
I'm a warrior
This is my land
I'm a warrior
This is my land
I'll never surrender
I'm a warrior

Hear this dog bark
Watch the trees sway
Keep the candle burning
Both night and day
Many invade
I take no quarter
This is my land
I'll never surrender
I'm a warrior
This is my land
I'll never surrender
I'm a warrior
I'll never surrender
I take no prisoner
I'm a warrior

Warrior
I'm a warrior
These fields have eyes
These woods have ears
Many invade
But I take no quarter
This is my land
I'm a warrior
I'm a warrior
I'll never dismount
I ride the tiger

Wednesday, August 22, 2007

Alles, weil wir Freunde sind

15 yaşındayken duvarlara parolalar yazardık
İçimizden kimsenin tam olarak anlayamadığı
20yken karşıydık, ne olursa olsun
Önemli olan beraber olmaktı ve dikkafalılığımızla duvarları bile kırmak
Hayat farklı geldi ve nadiren beklenildiği gibi
Ama tüm bunlar için birbirimizi hiç suçlamadık
Birbirimiz için yalan söyleriz gerekirse tanrı karşısında
Bunun hakkında hiç konuşmadık ama sözümüzü tutarız
her şey dost olduğumuz için
dost olduğumuz için
Bazıları öldü, diğerleri gitti
Ama biz her şeyi atlattık
Biz diğerlerinden farklıyız diğerleri olmadığı halde
En iyisinin daha ileride olduğuna inandık hep
Yıllar izlerini bıraktı -bunu anlamak zor değil
Bunu asla böyle söylemezdik, dost olduğumuz için
Kavga ederiz ve tekrar barışırız
Hala dost olduğumuz için
Birbirimiz için hep varız
Hala dost olduğumuz için
Yine bir yıl geçti
Ve bira bardağım yine boş
Ve yine bir kaç kırışık
Ve fazladan bir dövme
Herhangi bir aşk bir zaman buna değerdi
Hiç değişecek miyiz?
Kaybettiğimizde kendimizi toplarız - Her şey dost olduğumuz için
Dünyanın geri kalanına sıçarız - Her şey dost olduğumuz için
Biz kalıyoruz ve biz kazanıyoruz - Dost olduğumuz için
Hiç bir şey bizi yıldıramaz - Dost olduğumuz için

DIE TOTEN HOSEN

Monday, August 6, 2007

SING

There is this thing it's like fucking except you don't fuck
Back in the day it just went without saying at all
All the world's history gradually dying in shock
There is this thing it's like talking except you don't talk
You sing
You sing
Sing for the bartender sing for the janitor sing
Sing for the cameras sing for the animals sing
Sing for the children shooting the children sing
Sing for the teachers who told you that you couldn't sing
Just sing
There is thing keeping everyone's lungs and lips locked
It is called fear and it's seeing a great renaissance
After the show you can not sing wherever you want
But for now let's just pretend we're all gonna get bombed
So sing
Sing cause its obvious sing for the astronauts sing
Sing for the president sing for the terrorists sing
Sing for the soccer team sing for the janjaweed sing
Sing for the kid with the phone who refuses to sing
Just sing
Life is no cabaret
We don't care what you say
We're inviting you anyway
You motherfuckers you'll sing someday...
You motherfuckers you'll sing someday...
You motherfuckers you'll sing someday...

dresden dolls

Monday, July 23, 2007

Mensch von Die Toten Hosen




Adımın ne olduğunu soruyorsun,
Çünkü sana yabancı olduğumu düşünüyorsun
Sana bi şey anlatayım,
O zaman kim olduğumu anlarsın
Çok fazla yüzüm var
Ve kendimi farklı şekillerde sergileyebilirim

En iyi dostunum ve en büyük düşmanınım
Senin için bi hançer ve bi buse hazır tutarım
Seni zincirlerim, boynuna bi ip dolarım

Ben iyiyim ve kötüyüm; sevgiyim ve nefretim
Dürüstüm ve yalan söylerim, o an hangisi uygunsa
Bana asla güvenemezsin, kesin olan tek şey bu

Hep bir arayış içerisindeyim, ama ne aradığımı bilmiyorum
Sürekli firardayım ve sürekli avlanıyorum
Cesareti keşfettim ve korkuyu icat ettim
Kaybeden ve kazananım, sonsuza kadar sürecek savaşta

Benim adım insan, beni tanıdığını biliyorum
Ben senim, sen bensin, ben bir insanım

Duygulardan bahsederim ve aklımı kullanırım
Sağlıklı olduğumu söyler kendimi hasta ederim
Her şeyi kontrol etmek istiyorum ve bu beni bağlıyor
Ellerim kanla kaplı ve kalbim altınla dolu

Kanunları icat ederim ve dini yaparım
Ben kendimin kralıyım ve dünya tahtım
Işığı arıyorum ve Ay'a bağımlıyım

Daire çiziyorum ve ilerlediğimi sanıyorum
Yaşıyorum ve ölüyorum, tek bir nefesle
Ben vücut ve ruhum, seçilmiş ve lanetlenmiş

Benim adım insan, beni tanıdığını biliyorum
Ben senim, sen bensin, sadece bir insan